Unutma beni çiçeğinin anavatanı Amerika ve Avrupa kıtalarıdır. Otsu bitkiler olarak bilinen unutma beni çiçeği bir süs bitkisi olarak da kullanılmaktadır. 20-30 cm kadar büyüyebildiği gibi yıldız şeklindeki yaprakları, bitkinin gövde kısmına sapsız şekilde bağlanmaktadır. Diğer bir adıyla, farekulağı olarak da bilinmektedir. İlkbahar aylarında bu mavi, beyaz ve pembe renge sahip minik çiçekler, kırlarda rengârenk bir görüntü oluştururlar. Unutma beni çiçeği her yörede farklı isimlerle anılmaktadır. Boncuk çiçeği, kuşgözü ve hikâyesinden dolayı da aşk çiçeği olarak bilinmektedir. Bir iki yıllıklı çiçek özelliğine sahiptir. Dışarıda park ve bahçelerde, özellikle de mayıs aylarında bolca görebileceğiniz çiçeklerdendir. Ufak yapıya sahip bu çiçekler toplu halde veya diğer çiçeklerin arasında yetiştiğini görebilirsiniz. Özellikle dış mekân süs bitkisi olarak tercih edilen çiçeklerdendir. Ilıman bölge çiçeği olmasından dolayı, kolay yetişebilen bitkilerdendir. Her çiçek gibi sulamasının dikkatli yapılması çiçeğin solmasını önlemektedir.
Unutma Beni Çiçeği Nasıl Yetiştirilir?
Türkiye ılıman bir iklim bölgesidir. Bu yüzden farklı çeşitte bitkinin kolayca yetişebildiğini görmekteyiz. Unutma beni çiçeği, ılıman iklime uygun bir çiçek olmasından dolayı, Türkiye’de kolayca üretilebilmektedir. Unutma beni çiçeği yapısı gereği, sert karasal iklimde yetişemez. Bulunduğu ortam bol güneş almalı ve havadar olmalıdır. Eğer evlerde yetiştirmek istiyorsanız, balkon veya terasta yetiştirilmesine özen gösteriniz. Pencere önleri, bol güneş alan ve havadar yerler olmasından dolayı, hava akımının bulunduğu yerlerde kolayca yetişebilmektedir. Ayrıca park ve bahçelerde yer kaplayıcı ve dekorasyon amaçlı kullanım sağlamaktadır. Unutma beni çiçeğinin genellikle mavi rengi en çok bilinenidir. Unutma beni çiçeğinin tohumu verildikten sonra 2 yıl yaşamaktadır. Bu süreçte bakımı yapılırken, pencere önünde yetiştirilmesine özen gösteriniz.
Çiçekler canlı varlıklar olduklarından, yerine beğenmezlerse solar ve küserler. Bakımı iyi yapılan ve yerini beğenmesine özen gösterilen çiçek, 2 yıl boyunca solmadan canlılığını koruyacaktır. Tohumlanması yapılması için öncelikle sağlıklı ve verimli bir toprak seçilmelidir. Tohumlanması yapıldıktan sonra doğru bir sulama yaptıktan sonra, 8 – 9 gün çimlenmesi beklenmelidir. Çimlenmesi gerçekleştikten sonra, düzenli olarak sulamalı ve güneş alan yerde bulundurulmalıdır. Genellikle doğaya bakıldığında, bol güneş alan park ve bahçelerde yetiştiğini görebilirsiniz. Unutma beni çiçeği yapraklarını döktüğü zaman, ertesi sene kendiliğinden yeniden çıkmaktadır. Sert geçen kış günlerinde çiçeğin soğuktan korunması gerekmektedir.
Her çiçeğin muhakkak bir hikâyesi vardır. Gerek tarihsel gerekse mitoloji açısından, her çiçek içerisinde bir hikâye barındırır. Unutma beni çiçeği için de farklı hikâyeler söylenmektedir. Bir efsaneye göre, tanrılar bütün çiçeklere isim vermektedir. Fakat kendisine isim verilmeyen küçük bir çiçek yüksek sesle bağırarak, “Tanrım unutma beni” diyerek haykırır. Tanrılar bu küçük çiçeği duyar ve bundan sonra senin adın “unutma beni çiçeği” olsun der. Diğer bir efsaneye göre ise, Bir nehir kıyısında, şövalye ve sevgilisi yürüyüşe çıkarlar. Nehir kenarında yürürlerken, suyun üzerinde gitmekte olan küçük ve mavi bir çiçek görürler. Sevgilisi çiçeği gördüğü anda hayran kalır. Buna dayanamayan şövalye çiçeği sevgilisi için almak ister. Nehre doğru uzanıp, çiçeği almaya çalışırken dengesini kaybeden şövalye, bir anda nehre düşer. Çiçeği aldığı gibi sevgilisine doğru fırlatarak, “unutma beni” diye bağırır. Şövalye nehrin sularında kaybolup gider. Bir diğer ilginç efsane ise, Âdem ve Havva döneminden olan hikâyedir. Âdem ve Havva cennetti terk ettikleri sırada, arkalarından küçük bir çiçek yüksek sesle “beni unutmayın” diyerek haykırır. Unutma beni çiçeği çoğunlukla her yerde aynı isimle anılmaktadır. Aşk çiçeği olarak anılmasından dolayı, farklı aşk hikâyeleri yazılmasına neden olmuştur. Mitolojik hikâyeler dışında Anadolu’da da hikâyesi yazılmıştır. Ali ve Ayşe’nin aşk hikâyesi de burada başlamaktadır. Birbirlerini seven Ali ve Ayşe evlilik hayalleri kurarlar. Ali’nin askerliği geldiğinde, topladıkları mavi kır çiçeklerini birbirlerine verip, tekrar kavuşana dek saklayacaklarına söz verirler.
Askerden gelen kötü haberle, Ali’nin öldüğünü duyan Ayşe üzüntüsünden hasta olur. Ayşe’nin ailesi, Ayşe’yi başkasıyla evlendirmek ister. Ayşe istemese de evlenmeye mecbur kalır. Aslında Ali askerde ölmemiş, isim karışıklığı sonucu, yanlış haber alınmıştır. Ali askerden dönüp geldiğinde, Ayşe’yi evlenmiş görünce dayanamaz ve yaşadığı yeri terk etmek ister. Sürekli buluştukları yere son kez giderek, vedalaşmak ister. Gittiğinde Ayşe’yi de orada görür. Ve Ayşe’ye “sözünde durmadın” der. Ayşe tek kelime bile etmeden, koşmaya başlar. O sırada üzerinde taşıdığı bütün mavi kır çiçekleri etrafa dağılır. Ve uçurumdan aşağı atlayarak, “unutma beni” diye bağırır. Unutma beni çiçeğinin taşıdığı, aşk çiçeği anlamı sayesinde, farklı aşk hikayeleri yazılmıştır. Bu aşk hikayesinde de olduğu gibi hep hüzünlü hikayelere konu olmuştur.
Çiçekler canlı varlıklar olduklarından, yerine beğenmezlerse solar ve küserler. Bakımı iyi yapılan ve yerini beğenmesine özen gösterilen çiçek, 2 yıl boyunca solmadan canlılığını koruyacaktır. Tohumlanması yapılması için öncelikle sağlıklı ve verimli bir toprak seçilmelidir. Tohumlanması yapıldıktan sonra doğru bir sulama yaptıktan sonra, 8 – 9 gün çimlenmesi beklenmelidir. Çimlenmesi gerçekleştikten sonra, düzenli olarak sulamalı ve güneş alan yerde bulundurulmalıdır. Genellikle doğaya bakıldığında, bol güneş alan park ve bahçelerde yetiştiğini görebilirsiniz. Unutma beni çiçeği yapraklarını döktüğü zaman, ertesi sene kendiliğinden yeniden çıkmaktadır. Sert geçen kış günlerinde çiçeğin soğuktan korunması gerekmektedir.
Unutma Beni Çiçeği Hikâyesi
Her çiçeğin muhakkak bir hikâyesi vardır. Gerek tarihsel gerekse mitoloji açısından, her çiçek içerisinde bir hikâye barındırır. Unutma beni çiçeği için de farklı hikâyeler söylenmektedir. Bir efsaneye göre, tanrılar bütün çiçeklere isim vermektedir. Fakat kendisine isim verilmeyen küçük bir çiçek yüksek sesle bağırarak, “Tanrım unutma beni” diyerek haykırır. Tanrılar bu küçük çiçeği duyar ve bundan sonra senin adın “unutma beni çiçeği” olsun der. Diğer bir efsaneye göre ise, Bir nehir kıyısında, şövalye ve sevgilisi yürüyüşe çıkarlar. Nehir kenarında yürürlerken, suyun üzerinde gitmekte olan küçük ve mavi bir çiçek görürler. Sevgilisi çiçeği gördüğü anda hayran kalır. Buna dayanamayan şövalye çiçeği sevgilisi için almak ister. Nehre doğru uzanıp, çiçeği almaya çalışırken dengesini kaybeden şövalye, bir anda nehre düşer. Çiçeği aldığı gibi sevgilisine doğru fırlatarak, “unutma beni” diye bağırır. Şövalye nehrin sularında kaybolup gider. Bir diğer ilginç efsane ise, Âdem ve Havva döneminden olan hikâyedir. Âdem ve Havva cennetti terk ettikleri sırada, arkalarından küçük bir çiçek yüksek sesle “beni unutmayın” diyerek haykırır. Unutma beni çiçeği çoğunlukla her yerde aynı isimle anılmaktadır. Aşk çiçeği olarak anılmasından dolayı, farklı aşk hikâyeleri yazılmasına neden olmuştur. Mitolojik hikâyeler dışında Anadolu’da da hikâyesi yazılmıştır. Ali ve Ayşe’nin aşk hikâyesi de burada başlamaktadır. Birbirlerini seven Ali ve Ayşe evlilik hayalleri kurarlar. Ali’nin askerliği geldiğinde, topladıkları mavi kır çiçeklerini birbirlerine verip, tekrar kavuşana dek saklayacaklarına söz verirler.
Askerden gelen kötü haberle, Ali’nin öldüğünü duyan Ayşe üzüntüsünden hasta olur. Ayşe’nin ailesi, Ayşe’yi başkasıyla evlendirmek ister. Ayşe istemese de evlenmeye mecbur kalır. Aslında Ali askerde ölmemiş, isim karışıklığı sonucu, yanlış haber alınmıştır. Ali askerden dönüp geldiğinde, Ayşe’yi evlenmiş görünce dayanamaz ve yaşadığı yeri terk etmek ister. Sürekli buluştukları yere son kez giderek, vedalaşmak ister. Gittiğinde Ayşe’yi de orada görür. Ve Ayşe’ye “sözünde durmadın” der. Ayşe tek kelime bile etmeden, koşmaya başlar. O sırada üzerinde taşıdığı bütün mavi kır çiçekleri etrafa dağılır. Ve uçurumdan aşağı atlayarak, “unutma beni” diye bağırır. Unutma beni çiçeğinin taşıdığı, aşk çiçeği anlamı sayesinde, farklı aşk hikayeleri yazılmıştır. Bu aşk hikayesinde de olduğu gibi hep hüzünlü hikayelere konu olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder